Gözetimli Sınav (kısaca GS diyelim) ilk bakışta okul, ders, seçme, kopya ve benzeri kavramları çağrıştırır. Bu yanlış da değildir. Ama akla pek gelmese de bunlardan çok farklı bir konuyla da ilgilidir; hattâ neredeyse tamamen onunla ilgilidir. Bu, “ahlâksızlık izni” denilebilecek bir konudur.
Eğitimcilerin “saklı içerik” (http://tinaztitiz.com/3818) olarak adlandırdıkları, “açıkça söylenmeyen ama açıkça söylemekten çok daha etkili olan rol model olarak benimsetme” kavramı yoluyla, GS yoluyla şu mesaj -kişilere yıllarca girilen sınavlarda verilir: “Sizler ve herkes potansiyel birer hırsız olup, ancak başınızda bir gözetmen bulundurulduğunda çalmazsınız. Tabii ki çaldığınızı -ya da başka bir ahlâk dışı eylemi- görecek kimse yoksa dilediğiniz gibi davranabilirsiniz. Kimse görmüyorsa -hattâ sınavda bile gözetmen farketmiyorsa- çalabilirsiniz. Aslolan ahlâksızlık değil görünürlüktür.”
Zaman zaman yolsuzlukların çoğaldığından yakınan halkımız, ama daha da önemlisi “eğitim sınıfı” (öğretmen -her düzey ve unvandaki- ve idareci) bu kadar çok hak hırsızının nerede eğitildiğini merak ediyor olabilirler.
Gözetimsiz Sınav önerilen bu sınıfın en çok sığındığı “ben uygularım ama başkaları uygulamıyor, amirim izin vermiyor” gibi bahanelerin faturalarından şikâyete hiç hakları olmadığını bir de buradan duyurmak isterim.
Tınaz Titiz (15 Nisan 2025)
Yorum bırakın